Burdur Valisi Hasan Şıldak: “Salda Gölü Hazinemizdir”
Budur Valisi Hasan Şıldak, görev yaptığı yaklaşık 20 aylık süre içerisinde yapılan çalışmaları değerlendirdi. Salda Gölü’nden övgü ile bahseden Hasan Şıldak, “Salda Gölü; 2019 yılına damga vuran, Burdur kimliğinin de üzerinde marka değer oluşturan, bizim hazinemizdir. Salda’ya gözümüz gibi bakmamız gerektiğini defaten vurguluyoruz.” dedi.
Burdur Valisi Hasan Şıldak, yerel bir televizyon programında görev süresi boyunca yapılan ve yapılması planlan çalışmalar hakkında soruları yanıtladı. Burdur’un tarım, hayvancılık, mermercilik, kültür ve turizm konusunda ön planda olduğunu öne süren Vali Şıldak, başat sektörün kültür ve turizm olduğunu ifade etti.
2019 Yılı Turizm Yılı Olarak Anılacak
Budur’un lokasyon olarak çok iyi konumda olduğunu ifade eden Vali Şıldak, son dönemdeki tanıtım faaliyetleri sayesinde 2019 yılının turizm yılı olarak anılacağını ifade etti.
Burdur genelindeki tarihi ve turizm alanlarının 2019 yılı ve bir önceki yılın ziyaretçi sayılarındaki değişimi aktaran Şıldak; Sagalossos 51 binden 81 bine, Burdur Müzesi 22 binden 35 bine, Doğa Tarihi Müzesi 6 binden 7 bin 500’e, İnsuyu Mağarası 82 binden 114 bine, Kibyra Antik Kenti 9 binden 15 bine yükselmiştir. Salda Gölünde ise yüzde 180lik artışla 500 binden 1 milyon 400 bine yükseldi.
Salda’da Yapılan Bir Çevre Koruma Operasyonudur
Salda ile ilgili devrim niteliğinde dönüşümler yaşandığını belirten Şıldak: ” Salda’da yapılan bir ‘çevre kurtarma operasyonu’ olduğunu tekrarlıyorum. Salda Gölü, Sayın Cumhurbaşkanımızın tarafından özel çevre koruma alanı ilan edilerek bir çevre operasyonu görmüştür. Bu şekilde göl ve çevresi yok olmaktan kurtarılmıştır. Çünkü 2018 yılı öncesinde Salda; araçların gölün kıyısına kadar ilerlediği, her tür çevre kirliliğinin yaşandığı, hiçbir düzenli temizleme faaliyetinin olmadığı, karmakarışık baraka türü yapılarla her türlü kirliliğin yaşandığı ortam söz konusu idi. Aldığımız tedbirler, Çevre Şehircilik Bakanlığının bu konudaki destekleri, ödenek aktarımları ve bundan sonrası için planlananlar tamamen gölü koruma kullanma dengesi içinde tutarak turizme açmaktır. Ama turizme açmadaki öncelik kesinlikle koruma tedbirlerini alarak. ” dedi.
Salda’nın İmara Açılması Söz Konusu Değil
Günübirlik sosyal ihtiyaçları karşılamaya yönelik yapılar yapılacağını aktaran Vali Şıldak; “Bütün yapılar ahşaptan oluşacak. Betonerme oluşum asla söz konusu değildir. Bu işin ihalesi gerçekleştirildi. Yer teslimi de yapıldı ilgili firmaya. Yüklenici firma tarafından çok kısa bir süre içerisinde çalışmaya başlanılacak. Buradaki durum şudur; gölün yakın çevresinde hiçbir konaklamaya izin vermiyoruz. Hatta Orman Bakanlığımız tarafından iki alanda sürdürülen mesire yeri planlamaları dahi konaklamasız olarak planlanıyor. Yani burada insanlar pikniğini yapacak, çayını kahvesini içip, yemeğini yiyip, akşam ayrılacak. Akşam bütün göl çevresini koruma altında tutup, insandan arındıracağız.”
Salda Gölü ve çevresinin imara açılması söz konusu olmadığı gibi, bu yıl biz onlarca imara aykırı yapıyı ortadan kaldırdık, cezai işlem uyguladık ve kesinlikle Salda’nın korunmasının garantisi Cumhurbaşkanımızın özel çevre koruma kararı ile tescillenmiş oldu. Salda’nın en büyük garantisi bu karardır. Bu karar sit olma ile ilgili kararda da hiç bir değişiklik yapmaz. 1. ve 2. sit olma özelliği aynen mevcudiyetini devam ettiriyor.
Bölge Halkı Salda’dan İstifade Edecek
Bölge halkımızın Salda’dan istifade etmesini istediklerini vurgulayan Vali Şıldak; “İyi bir yönetim ve eylem planı ile Salda’nın karşılayabileceği ve kaldırabileceği bir insan yükünü burada planlayarak burayı yönetmek, kalıcı halde tutmak, kumuna zarar gelmesin, suyuna zarar gelmesin bütün kaygı bu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bununla ilgili çalışıyor. “
İlimiz Turizminin En Büyük Eksiği; ‘Konaklama’
Salda Gölü’nde ziyaretçi sayısı bakımından 1 milyon 400 gibi oldukça yüksek bir sayıya ulaşılmışken konaklama ihtiyacı için özel sektör yatırımcılarını neden çekemediği hakkındaki soruya Vali Şıldak, biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu belirtti. İlimizde turizm konusunda en büyük eksikliklerden biri konaklama tesisi eksikliğidir. Kaliteli yeme içme konusundaki eksikliğimizdir. Ben bu konudaki çağrıları da yapıyorum iş insanlarımıza. Bilhassa Burdurlu yatırımcılara, sanayicilerimize, iş adamlarımıza. Lakin insanlar bu şekildeki yeni alanlara zaman içinde adapte olup yatırımlarını planlıyorlar. Kısa zaman içinde bunu da göreceğiz.
Salda konusunda çok doğru ilerliyoruz. Salda Gölü’nün en çok insan baskısına maruz kalan en yoğun bölgeler beyaz adalar ve Belediye Halk Plajıdır. Bazı planlamalarla bu yoğunluğu gölün diğer çevre noktalarına da yöneltmek gerektiğini düşünüyorum. Bu kapsamda da çalışmalar yürüteceğiz. Yapılacak bütün çalışmalar çevreye saygı, doğayı koruma ve bölge halkının çıkarları doğrultusunda yürütülmelidir. Bu şekilde ilerliyoruz.
Salda Gölü’nün 2016 yılından bu yana su analiz sonuçlarına bakıyoruz. “Salda’nın 4 ayrı noktasından her ay su örneği alınarak temizlik oranı ölçülüyor. En temiz su örneği de bu yılki ölçümlerde çıktı” bilgisini paylaştı.
Salda’da Tedbir Almasaydık Etrafı İşgal Edilmiş Olabilirdi
15 personel 6 ay boyunca çöp toplama faaliyeti gerçekleştirdiğini ifade eden Şıldak, “Her gün düzenli olarak Özel İdare çöp aldı. Çevre Şehircilik Bakanlığı iki kamyon iki vidanjör tahsis etti. Bu kadar duyarlılık var. Benim talimatımla Çevre Şehircilik Müdürlüğümüz her hafta iki denetim ekibini sahada bulundurarak kaçak yapılarla ilgili bütün oluşumları kontrol altında tutuyor. Salda’da bu tedbirleri almasaydık Salda’nın etrafı işgal edilmiş duruma gelebilirdi. ” dedi.
Tek Piknik Alanı Tabiat Parkı Olacak
Salda Gölü ile ilgili çok önemli bir atım atıldığını anlatan Vali Şıldak; “Tabiat Varlıkları ve Milli Parklarımıza ait olan Tabiat Parkı alanı 12 hektardı. Bu konuda girişimde bulunarak bu alanı 57 hektara çıkardık. Bu alan şuan çevrilmiş durumda. Çevrilmesinin anlamı şudur; kontrollü şekilde içeride piknik yapılabilecek. Gölün bütün etrafında şuan piknik yapılabiliyor. Bu her açıdan risklidir. Hem kirlilik oluşturması bakımından hem de yangın gibi güvenlik riskleri açısından. Şimdi Tabiat Parkının içine piknik olayını koyarak sadece bu alanda piknik yapılmasını sağlayacağız. 57 hektarlık bir alanı mutlak koruma altına almış olduk.” dedi.
