Salda Gölü Civarında Gezilecek Yerler

Salda Gölü Civarında Gezilecek Yerler

Mavi, beyaz ve yeşilin envai türünün doğaya eşsiz yansımasını en net görebileceğiniz yerlerden biridir Salda Gölü. Salda Gölü, benzersiz ve bakir güzellikleriyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmaktadır.

Yolların sapasında kaldığı için yeni yeni farkedilmeye başlayan Salda Gölü’nü seyahat rotalarına ekleyen ziyaretçilerimizin faydalanmaları için, yeni bir rehber hazırladık. Salda Gölü çevresindeki doğal ve tarihi güzellikleri anlatan bu rehber sayesinde Salda Gölü’nde gezi rotanızı kendiniz çizebileceksiniz.

Lisinia Doğal Hayat Merkezi

Burdur merkezde yer alan Lisinia Salda Gölü’ne yaklaşık 60 km uzaklıktadır.

Lisinia, doğan ve batan güneşin ay ışığı misali pırıltısı demek. İşte Lisinia Doğa’nın felsefesi de buradan geliyor. İnsanların zihninde doğaya dair güzellikleri yakalamalarını sağlamak, farkındalık pırıltısını olabildiğince yaymak.

Lisinia Doğa Projesi’nin temelleri doğa gönüllüsü Veteriner Hekim Öztürk Sarıca tarafından 2005 yılında Burdur Gölü’nün kıyısında atılmıştır. Bölgenin eski çağlardaki adı olan Psidya’nın en önemli şehirlerinden biri Lisinia’dır, merkez adını buradan alır. (Lisinia: Doğan ve batan güneşin,ay ışığının sudaki pırıltısı anlamına gelir.

3 yıl süren izin çalışmaları sonucu Lisinia öncelikle ülkemizin ilk Yaban Hayatı Merkezlerinden birisi olarak resmiyet kazanır. Aynı dönemde tüm masrafları Öztürk Sarıca tarafından karşılanmak üzere 10 yıllığına Orman ve Su İşleri Bakanlığına bedelsiz hibe edilir.

Kurulduğu yıldan beri gelişerek çeşitlenen Lisinia Doğa hali hazırda 8 farklı alt proje ile çalışmalarını sürdürmektedir.

Kibyra Antik Kenti

Burdur’un Gölhisar ilçesi sınırlarında bulunan Kibyra Antik Kenti, Salda Gölü’ne yaklaşık 80 km uzaklıktadır.

M.Ö. 300’lü yıllarda Milaslı göçmenler tarafından şimdiki bulunduğu bölgede kurulduğu düşünülen Kibyra Antik Kenti, dünyanın en önemli antik kentleri arasında gösteriliyor. Oldukça stratejik bir bölgede bulunan kent aynı zamanda bölgenin yargı merkezi misyonunu da üstlenmiş. Roma imparatorluğu devrinde bölgedeki 25 kentin yargılama merkezi konumunda bulunan Kibyra’da odeon binası aynı zamanda bölge mahkemesi olarak da işlev görmüş.

Yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde M.Ö 1’inci yüzyıldan itibaren stadyumunda gladyatör dövüşlerinin yapıldığı anlaşılmış. Kazı çalışmaları sonrasında ortaya çıkarılan frizlerde çok sayıda gladyatör frizleri bulunmaktadır.

Antik çağlarda müzik ve konserlerin düzenlendiği salonu ifade eden Odeon’un dünyada bilinen ölçüleriyle en büyüğünün burada olduğu bilinmektedir. Kibyra’nın odeon binası yaklaşık 3 bin 500 kişilik kapasitesiyle dünya çapında ün sahibi bir amfi tiyatro.

Kibyra’nın hamamı da sahip olduğu özellikleriyle oldukça ünlü. En az 1800 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülen hamam, Roma döneminde inşaa edilmiş. 2 bin 600 metrekaresi ana yapıyı oluşturan hamamın toplam büyüklüğü yaklaşık 5 bin 400 metrekare. Hamam, kentteki stadyum ve odeondan sonra en büyük üçüncü yapı olarak gösteriliyor.

Sagalassos Antik Kenti

Sagalassos Antik Kenti, Salda Gölü’ne yaklaşık 110 km uzaklıkta, Burdur’un Ağlasun ilçesi sınırları içerisindedir.

Sagalassos Antik Kenti, antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgede yer almaktadır. Dağlık bir alanın bitişiğinde yer alan kentte ilk yerleşim izleri günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumdadır. Diğer yandan, kentin planı, üzerinde kurulmuş olduğu teraslı yapı düşünüldüğünde oldukça çarpıcıdır ve bu yapı ile uyumlu ve etkileyici bir anıtsal merkez yaratılmıştır. Ayrıca, en az bin yıllık seramik üretimi ile Sagalassos antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir.

İnsuyu Mağarası

Salda Gölü’ne yaklaşık 85 km uzaklıkta bulunan İnsuyu Mağarası, Burdur’un 13 km güneydoğusunda ve Burdur’a bağlı Çatalağıl köyü sınırları içerisindedir.

Batı Toroslar’ın kuzeydoğusunda yer alan İnsuyu mağarası yatay olarak uzanan kaynak konumlu, yarı aktif çok dönemli gelişim özelliği gösteren bir mağaradır. Görünümleri son derece güzel yoğun damlataş oluşumları (sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşları, kalsit kristalleri) ve göllerle kaplı olan İnsuyu mağarası 1965 yılında halk ziyaretlerine açılarak ülkemizde turizme açılan ilk mağara ünvanını kazanmıştır.

İnsuyu Mağarası 525 metre uzunluğa sahiptir. Deniz seviyesinden yaklaşık 900 metre yükseklikte olup, suyu karbonatlı maden suyudur. İnsuyu mağarası, Kültür Bakanlığı kararı (1976) ile I. derece Doğal Sit olarak tescil edilmiştir.

Karataş Gölü

Karataş Gölü, Burdur ilinin Karamanlı ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Salda Gölü’ne uzaklığı yaklaşık 30 km’dir.

Zarifliği ve güzelliğiyle göz dolduran Karataş gölü, Göller Bölgesinin en güzel göllerinden bir tanesi. Adını pek duyuramamış olsa da göle çok canlı renkler kazandıran sazlıklarıyla, barındırdığı yüzlerce balık çeşidiyle, her yıl misafir ettiği çok farklı kuş türleriyle Akdeniz’in kuş cenneti. Ayrıca Karataş Gölü Burdur ilindeki iki Yaban Hayatı Geliştirme Sahasından bir tanesi konumunda.

Her mevsim ayrı bir görsel güzelliğe sahip olan ve bir çok kuş türüne ev sahipliği yapan Karataş Gölü’nde bugüne kadar 122 çeşit kuş türü tespit edilmiştir.

Gölde balıkçılık faaliyetleri de sürdürülmektedir. Karataş Gölü’ndeki sazanlar bölgedeki en lezzetli ve doğal balık türüdür.

Pamukkale Travertenleri

Ege Bölgesi’nin Yukarı Büyük Menderes Havzası’nda tarihi bir şehir yıkıntısıdır. İlkçağ’da adı Hierapolis olan bu şehrin yıkıntıları, kalesi bugünkü Denizli ilçesinin merkez bucağına bağlı Ecirli köyünün yakınlarında bulunmaktadır. Salda Gölü’ne yaklaşık 100 km uzaklıktadır.

Pamukkale’ye bu ad, kireçli sıcak suların çökelmesinden ileri gelen, pamuk gibi beyaz kayalardan (pamuktaşlardan) ötürü verilmiştir. Bir çağlayanın akarken donmuş haline benzeyen bu bembeyaz pamuktaşlar Pamukkale’nin dünyaca ün kazanmış turistik güzellikleridir. Ayrıca tarihi Hierapolis şehrinin yıkıntıları da oraya bir başka turistik değer verir.

Hierapolis, İlkçağ’da, büyük, bayındır bir şehirdi. Açık hava tiyatrosunun, büyük yapılarının yıkıntıları arasında hala ayakta kalmış kısımları vardır. Şehrin bu bölgeyi arka arkaya sarsan depremlerde yanıp yıkıldığı anlaşılmaktadır.

Pamukkale’de Hierapolis yıkıntılarından başka, turistik bakımdan önemli Plutonium (Şaron) Mağarası da ünlüdür. Bu mağaradan öldürücü gazlar yayılır. Gene bu bölgede kireçli sular pek boldur. Bu arada, Denizli’nin kuzeydoğusunda, Bucalı köyü dolaylarında, kireç çökeltisinden kanallar haline gelmiş su arkları da vardır.

Burdur Arkeoloji Müzesi

Burdur Arkeoloji Müzesi, Burdur merkezde yer alıp, Salda Gölü’ne yaklaşık 60 km uzaklıktadır.

Burdur Müzesi 1963 yılında resmen kurulmuştur. 12 Haziran 1969 yılında müzenin bulunduğu yerde Şeyh Mustafa veya Küçük Şeyh Bulgurzade Ağa Medresesinin Kütüphane olarak kullanılan Hicri 1239 tarihli Necipefendi Kütüphanesi ve çevresinde yeni oluşturulan yapılarda Burdur Müzesi insanlığın ve bilim dünyasının hizmetine açılmıştır. Zengin bir arkeolojik potansiyele sahip olan Burdur kısa bir zaman içerisinde müzesini geliştirerek ülkemizdeki sayılı müzeler içerisinde belli bir yere gelmiş olmasına rağmen, yerleşim yeri ve sergileme imkanının yetersizliği görülmüş ve 1992 yılında müzenin batı kısmı kamulaştırılarak müzeye dahil edilen alan ile genişleyen müze günün gereksinimine uygun olarak yeni teşhir salonları ve eski eser depoları yapımına 9 Haziran 2001’de Dönemin Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından temeli atılarak başlanmış ve 6 yıl süren revizyon çalışmaları sonunda 7 Temmuz 2006 tarihinde kapılarını ziyaretçi ve bilim dünyasına açmıştır.

Taş Oda Konağı

Taş Oda Konağı, Burdur merkezde yer alıp, Salda Gölü’ne yaklaşık 60 km uzaklıktadır.

Taş Oda Konağı 17. yy’dan kalma Osmanlı sivil mimarisinin ve Türk-İslam eserlerinin örneklerinden biridir. Bina iki katlıdır. Birinci kat taş, ikinci kat ise kerpiç ve ahşap yapı malzemesi kullanılarak inşa edilmiştir. Birinci kata çıkışı sağlayan merdiven sahanlığının alt bölümünde bulunan çeşme kesme taş bloklar kullanılarak yapılmıştır. Evin zemin katında sivri kemerli ahırın yanında iki büyük, bir de küçük oda vardır. İkinci kattaki dikdörtgen biçimli sofanın güney ve batı cephesi boyunca odalar sıralanır. Sofanın çatı kısmı ahşap çıtalarla çakma tekniğinde yapılmış olup, çıtalar ve çıtalar arasındaki büyüklü küçüklü üçgenler mavi, kırmızı ve yeşil renklerle boyanmıştır. Sofanın kuzey kısmında baş oda yer almaktadır. Ahşap yüklük, dolap, davlumbaz, tavan ve pencere pervazlarının kalem işi altın-gümüş varak kaplı süslemeleri yapının en göz alıcı bölümleridir.

Salda Gölü TanıtımSalda Gölü ve çevresi hakkında detaylı bilgi

Kontrol Et

Kızıl Geyikler Salda Gölünde

Kızıl Geyikler Salda Gölünde

Facebook Twitter Pinterest Tumblr Reddit WhatsApp Facebook Messenger Email Print Paylaşımlar SALDA GÖLÜ ÇEVRESİNE KIZIL GEYİKLER …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Share via
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
Send this to a friend